Gezi direnişindeki sosyolojik motifleri inkar etmek/yok saymak üzerine kurulu iktidar söylemi şimdi de Eylül’de olabilecekler üzerinden yeni bir endişe dalgası yaratmaya çalışıyor. İnsanların niye sokağa çıktığını anlamak yerine olayı aylar öncesinden hazırlanmış bir darbe kalkışması olarak anlamlandırmayı tercih edince her toplumsal durum da bu büyük darbe kurgusunun bir parçası haline geliyor.
Haliyle rutin toplumsal durumlar, okulların açılması, ligin başlaması ve muhtemelen benzer durumlar şüpheli durum haline geliyor. Türkiye devletinin iktidar olma biçimi sürekli şüpheli yaratma üzerine kuruluydu, bu aynen devam ediyor yeni minvalde…. Nihai olarak iktidar dışındaki her toplumsal pratik kriminalize edilmeye açık… Eylül korkusu aslında toplum korkusunun yeni versiyonu…
Related posts:
Cengiz Aktar: 12 Eylül iddianamesi ve demokratikleşme
6-10 Eylül: “LİSANSÜSTÜ BİLGİ 2011-12 TANITIM HAFTASI ETKİNLİKLERİ
Erkan’dan Gezi Direnişi üzerine düşünceler (9): Gezi Direnişinden Mısır’a…
Ayşe Özer (@ayseozer): Duhule müsait yarın [bir 12 Eylül yazısı]
Fransız kaldım: Hav hav korkusu (Anne Andlauer)
↧